Küresel Siyasal Eğilimler Birimi (GPoT Center) ve Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (MURCIR) ortaklığında, “Türkiye’de Bölge Çalışmaları Çalıştayı” İstanbul Kültür Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Çalıştayın açılış konuşmalarını organizatörler olarak İstanbul Kültür Üniversitesi GPoT direktörü Prof. Dr. Mensur Akgün ve MURCIR Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Zuhal Mert Uzuner yaptı.
Daha sonra çalıştayın onur konuğu olan Prof. Dr. Faruk Sönmezoğlu bölge çalışmalarının tarihsel serüvenini ve bugüne değin geçirdiği dönüşümleri anlatıp mesleki deneyimlerini katılımcılara aktardı. "Bölge Çalışmaları ve Kuramsal Perspektifler’’ adlı ilk oturum Doç. Dr. Çağdaş Üngör’ün moderatörlüğünde gerçekleşti. Prof. Dr. Şule Kut, “Uluslararası İlişkiler Disiplininde Bölge Çalışmaları” konusu üzerine bir konuşma yaptı. Konuşmasında bölge çalışmalarını 15. yüzyıla ve sömürgeciliğe kadar dayandıran Kut, Soğuk Savaş sonrası bu çalışmaların giderek arttığından bahsetse de alanın teorik anlamda bazı sıkıntılar yaşadığını dile getirdi. Dr. Sezgi Durgun, “Bölge Çalışmaları Ve Bilginin Coğrafi Bağlamı” üzerine bir konuşma yaptı. Bölge’nin uzun yıllar militarist bir dille kavramsallaştırıldığını, daha sonra uluslararası bir çalışma alanı olarak görülmeye başlandığını belirten Durgun, eleştirel bir jeopolitiğe olan ihtiyacın öneminden bahsetti. Oturumun son konuşmacısı olan Dr. Nazlı Çağın Bilgili ise “Ortadoğu Çalışmalarında Sosyolojik ve Kültürel Olgular” konusunu ele aldı. Konuşmasında Ortadoğu çalışmalarında kullanılan ifadelerin ve teorilerin sorunlarından bahsedip, Türkiye’deki bu çalışmalara yönelik izlenimlerini aktardı.
İkinci oturumun konusu ise ‘’Küresel Güçler ve Bölge Çalışmaları’’ olarak adlandırıldı. Emekli Büyükelçi Dr. Oğuz Çelikkol’un moderatörlüğünde gerçekleşen bu panelde oturumun ilk konuşmacısı olan Doç. Dr. Çağdaş Üngör konuşmasında “Asya-Pasifik Çalışmalarındaki Yeni Eğilimler ”den bahsetti. Bölge çalışmalarının köklerini inceleyerek konuşmasına başlayan Üngör, özellikle Almanya ve ABD’nin başını çektiği bir hattın Çin’i tehdit olarak görmesinin altında yatan sebepleri inceleyerek konuşmasına devam etti. Oturumun ikinci konuşmacısı olan Doç. Dr. Çiğdem Nas, “Hayal Edilen Kıta Avrupa ve Avrupa Çalışmaları” konusunu ele aldı. Nas, Avrupa çalışmalarının Türkiye’deki serüveninden bahsedip bu çalışmaların somut ilişkilerin ışık tuttuğu bir alan olduğunu belirtmekle birlikte çalışmalardaki Avrupa merkezciliği eleştirerek üye devletlere ve AB’nin kendisini anlamaya yönelik çalışmaların eksikliğinden bahsetti. Daha sonra ise oturum diğer konuşmacısı Doç. Dr. Çağla Gül Yesevi, “Göç ve Kimlik Bağlamında Orta Asya” konusunu ele aldı. Yesevi, bölgenin isimlendirilmesinden başlayarak Orta Asya’ya yönelik bütünselci bakış açısı ve Türkiye’deki literatürün Orta Asya’ya yaklaşımı gibi konulara değindi. Son konuşmacımız olan Dr. Nur Çetinoğlu ise, “Bölge Çalışmalarında ABD Örneği” konusunu değerlendirdi. ABD’ deki bölge çalışmalarının ulusal çıkar odaklı olduğunu aktaran Nur, diğer bir yandan Türkiye’de yapılan çalışmalarda da birincil kaynaklara gereken yer verilmemesinin ABD’nin monolitik bir aktör olarak görülmesine sebep olduğuna değindi.
Üçüncü ve son oturum olan ‘’Bölge Çalışmaları ve Türkiye’’ Prof. Dr. Mustafa Aydın’ın moderatörlüğünde gerçekleşti. Doç. Dr. Zuhal Mert Uzuner, “Doğu Akdeniz: Yeni Jeopolitik Nokta” konusunu ele aldı. Konuşmasında Türkiye’nin Doğu Akdeniz konusuna hangi açılardan yaklaştığının üzerinde duran Uzuner, bu bölgenin, bölgesellik tanımı ile birlikte bütünleşme teorileri kullanılarak tartışılmasından ziyade sıcak bir çatışma alanı olarak görüldüğünü belirtti. Doç. Dr. Emre Erşen “Türkiye’de Avrasya ve Avrasyacılık Yorumları” konusundan bahsetti. Erşen, tanım olarak bu bölgenin tartışmalı olduğunu vurgulayıp, Türkiye’de farklı Avrasya değerlendirmelerinin olduğunu belirtti. Ayrıca Rusya ve Türkiye’nin Avrasyacılık özelinde farklı düşüncelerinin ve tasarımlarının olduğunu dile getirdi. Prof. Dr. Ayşegül Sever ise “Türkiye’de Orta Doğu Çalışmaları” üzerine konuştu. Bölgeye olan ilgiyi daha çok ihtiyaç odaklı olarak tanımlayan Sever, Ortadoğu Çalışmaları ile disiplinlerin buluşmasında bazı problemlerin olduğunu vurguladı ve hala ülkesel anlamda bir uzman olmamasını eleştirdi.
Değerli konuşmacılarımız ve katılımcılarımıza çok teşekkür ediyoruz.
Kavramsal Çerçeve İçin Tıklayınız
Ayrıntılı Program İçin Tıklayınız
